TUHFETÜS SEFERE (BİR HEDİYE)

%30
70,00 TL
100,00 TL
Marka
Stok Kodu
DJUACW68 (Kopya)
Adet

ÖNSÖZ

Değerli Okuyucularımız,

Sizlere, KİTSAN YAYINLARI serisinde yeni bir eser sunuyoruz.

Bu eser, ŞEYH'ÜL EKBER MUHYİDDİN-İ ARABÎ Hazretlerinindir.

Ve...

Diğer eserlerine benzemeyen bir havası vardır...

Diğerlerinde olmayan mevzular, derinlemesine işlenmiştir...

Görünürde küçük, lâkin taşıdığı mana itibarı ile büyük...

İçi cevherlerle dolu, küçük bir hazine...

Değerine paha biçilemeyecek kadar kıymetli...

Cirmi küçük, amma değerde misali, ALTIN dır...

Alırken, bir altın gibi alacaksınız...

Okurken... cevher hazinesine dalmışcasına sevineceksiniz...

Üzerinizde taşırken, manevî bir hazineye sahip olduğunuza inanacaksınız...

BU ESERİN ASLI

Birçok eserde olduğu gibi, yazarın çıktığı gibi kalan bir nüshasını bulmak, bu eser için de, bize nasip olmadı...

Ancak, elimize, bir matbu nüsha geçmiştir... Haliyle bu nüsha, yazılışından asırlar sonra tab edilen bir nüshadır.

Bir tane de, bu matbu nüshanın basımından birkaç yıl sonra yapılan bir tercüme bulduk.. Bu da, o zaman ki edebiyata göre yazılmıştır ki, Arapçasını anlamaktan daha zordur... Hele bugünkü nesil için, hiç de istifade edilecek gibi değil...

Tercümemize esas aldığımız basılı nüshanın kapağında şu not yazılıdır.

Maarif Nezaret-i Celilesinden ita buyurulan 17 Şevval, sene 1300 tarih ve 463 numaralı ruhsatname-i resmiye ile mekteb-i sanayi-i şahane matbaasında tab olunmuştur.

Yukarıdaki notta belirtilen tarihi, baskı tarihi olarak kabul edersek, Miladi 1882 yılında basılmış olduğu anlaşılır...

Yani, bundan seksen dokuz sene evvel...

Ancak, MUHİDDİN-İ ARABÎ Hazretlerinin bu eseri yazdığı tarih, eserde görülmemektedir...

Matbu olarak tedarik ettiğimiz, tercüme edilen nüshaya gelince... bunun da kim tarafından tercüme edildiği kesin tespit edemedik...

Bazı isimler söylenmekte ise de, mütercimin aziz hatırasına binaen biz de gizli kalmasına uyduk...

Bu tercümenin kapağında şöyle bir not vardır:

Maarif Nezaret-i Celilesinin fi 2 Rebiülevvel 1303 ve fi 26 Kânun-u evvel 1301 tarih ve 917 numaralı ruhsatname mucibince, Tekyeci Hanına, İzzet Bey'in matbaasında tab olunmuştur.

Yani, Arapça aslının basım tarihinden iki veya üç yıl kadar sonra...

Bu eserin asıl adı şudur:

TUHFET'ÜS-SEFERE İLÂ HAZRET'İL BERERE..

Biz bu ismi tercümemizde:

İHSANLAR SAHİBİ YÜCE HAZRETE VARACAK ELÇİLERE BİR HEDİYE

Şeklinde aldık...

Ancak şu manayı da vermek mümkündür:

MUKADDES KÂTİPLERİN, İHSANLAR SAHİBİ YÜCE HAZRETE SUNACAKLARI BİR HEDİYE

Daha başka manaları da vardır... Ancak, bu ikisi şimdilik yeterlidir.

Görüldüğü gibi isimler uzundur, Arapça aslı için de uygundur.. Ancak, Türkçe tercümesi için uymuyor... Ezberlenmesi ve söylenmesi de zordur...

Bütün bunları düşünerek eserimize kısa yoldan;

BİR HEDİYE...

Adını verdik...

Bundan kasdımız, sadece; Okuyucularımıza faydalı olabilmekten ibarettir...

MUHİDDİN-İ ARABÎ Hazretleri bu eserin özsözünde;

Bu eser, BAB CE FASILLAR halinde ON BÖLÜM'e ayrılmıştır...

Buyurur...

Arapçaya biraz aşina olanlar, bilirler ki; bu BAB ve FASIL, daima iç içedir... Çoğu zaman, içinden çıkılması okuyucuya göre de zordur...

Yine sizlere faydalı olacağı düşüncesi ile, ,ç içe giren bu BAB ve FASILLARI da yoluna koyduk... Birbirine karıştırmadan ayırdık..

Durum bu olunca, eser; YİRMİ BİR BÖLÜM oldu...

 

 

Malum olduu üzere, bu eserin esas yazarı;

MUHİDDİN-İ ARABÎ Hazretleridir.

Biz burada, yerimiz sınırlı olduğundan pek fazla bahsetmeyeceğiz. Ancak, kısaca hayatını anlatacağız.

Bu bapta geniş malumat isteyenlere TABAKAT-ÜL KÜBRA adlı eserimizi tavsiye ederiz.

Bilhassa, İKİNCİ KISIM'da, MUHİDDİN-İ ARABÎ, hakkında tafsilat vardır. Bakıp okumak, çok faydalıdır. Özellikle muarızlar karşısında...

Muhiddin-i Arabî hazretleri (k.s.) Hicrî 560, Milâdî 1165 de doğdu. Hicrî 683, Milâdî 1240 yılında vefat etti. Hicrî tarihe göre 78, Milâdî tarihe göre 75 yıl yaşamış oluyor.

Babasının adı ALİ'dir. Arablar arasında cömertliği ve cengâverliği ile meşhur Taî, neslindendir. Bir göç esnasında İspanya'ya yerleşen bu aileden, MUHİDDİN-İ ARABÎ hazretleri (k.s.) dünyaya gelmiştir.

Hazret birkaç defa evlenmiş, iki oğlan bir de kız çocuğu olmuştur.

Beşyüze yakın eser vermiş olup, üç yüz kadarını Mekke-i Mükerreme de kaleme almıştır.

Halen mezarı Şam-ı Şeriftedir.

Bu büyük zatın, kudsiyetinin artmasını ALLAH'tan diler, himmetine nail olmayı niyâz eyleriz.

 

 

Bu tercümemize gelince; elbette, yetmiş-seksen sene önce yapılan tercümelerden farklıdır.

Herşey tekâmül halinde olduğuna göre, ikinci yapılan, elbette birinciden daha güzel ve daha iyi olmak kaidesi vardır...

İlk tercümeden faydalandığımızıda, burada kaydetmemiz yerinde olur.

Tercümemizde oldukça itina gösterdik...

Eserin metnine sadık kalıp, sade bir dille yazılmasına önem verdik...

Bazı zarurî olarak kullanılan tabirler dışında konuşulan Türkçemizi kullandık...

San'atın ve her fen bölümün kendine hass tabirleri vardır, yeri gelince, onları kullanmak zarurîdir... Çünkü, başka bir tabirle anlatınca, mana, tamane veya kısmen değişir... Böyle olunca da, maksad hâsıl olmaz.

 

 

Biz, bu eserin faydalarını, burada saymakla bitiremeyiz...

Önce size şunu soralım:

Aşkın ne olduğunu, mahabbetin ne olduğunu, sevmenin ve sevilmenin ne olduğunu bilir misiniz...???

Bunları bilmeyenler, bu eserde bileceklerdir.

Duymayanlar da duyacaklardır.

Bilip duyanlar da beri gelsinler...

Bilenler, bildiklerinin çok yeni ve çok değişik şeklini, burada bilip göreceklerdir...

Duyanlar, burada, daha başka şeyler duyacaklardır... Önce ki duyduklarından apayrı bir şekilde...

Kaldı ki, bilip duyamayanlar da, bu eseri okuduktan sonrai yaptıkları işin manasını öğreneceklerdir.

Şu bir gerçektir ki; yapılan işlerin manasını bilmek, bilmediğini bildiği halde öğrenmemek kadar zararlı bir hal yoktur...

Tevbe nedir..?

İhlâs nedir..?

Bütün bunlar, bilinmesi gereken meselelerdir...

Haliyle, kuru bir mana olarak değil..

Özlü ve içli bir mana ile bilinmeli...

Bunu da ancak, bu eserde bulmak mümkündür.

Özellikle, madde ile mananın birleştiği yolda koşanlar, bu eserden çok, hem de pek çok istifade edeceklerdir...

Siz de onlardan olmak ister misiniz...???

O halde; hemen OKUmaya başlayınız..

ALLAH yardımcınız olsun...

Herşey gönlünüzce olsun!..

ALLAH'a emanet olunuz!..

Abdülkadir AKÇİÇEK
26 Cemaziyelevvel 1391
19 Temmuz 1971
BOSTANCI-İSTANBUL

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
TUHFETÜS SEFERE (BİR HEDİYE) Online kitap satış sistemi ile Kitsan Yayınevi tarafından doğru ve güvenilir alışveriş DJUACW68 (Kopya)
TUHFETÜS SEFERE (BİR HEDİYE)

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.